Cumartesi, Mayıs 20, 2006

Amerika'da Perşembe Akşamları

Perşembe akşamlarının Amerika’da özel bir yeri vardır. Genellikle Perşembe akşamı için program yapılmaz, evde ya da arkadaşlarla oturulur, dizi izlenir. İlk başta bana biraz enteresan gelmişti. Hani bu kadar TiVolar, digital receiver’lar almış başını gitmişken neden perşembe akşamı evde oturulup dizi izleniyor diye düşünmüştüm. Sonrasında ben de alıştım. Perşembe akşamları telefon beklemez, telefonla aramaz oldum. CBS son dönemde Amerikan perşembe akşamlarının liderliğini ele geçirmiş durumda. Persembe akşamı CBS maratonu 8’de Survivor’la başlar, 9’da CSI’ların en popüleri olan “Crime Scene Investigation Las Vegas” ile devam eder. Ardından “Without a Trace” izlenip perşembe akşamı tamamlanır. Gerekli detay tartışmaları, Cuma sabahı kahve ile ya da öğle yemeği sırasında yapılır. Cumartesinin gündeminde bu tartışmalar yer almaz. Bu akımın nasıl başladığını merak edip kendi çapımda ufak bir araştırma başlattım.

Araştırma kapsamında konuştuğum kişiler de konunun en yakın takipçileri olan Amerikan reklam ajansları yöneticileri ve stratejistleri. Perşembe akşamı izlenen popüler dizi denince spontane olarak ilk söylenen diziler; NBC’den Friends ve Seinfeld. Perşembe akşamı oynayan popüler dizilerden hatırlanan en eski yapım ise Cosby Show. Küçük çaplı araştırmama katılan kimse, perşembe geceleri izleyici yakalamak için popüler dizi yayınlamaya ilk olarak kimin başladığını net olarak söyleyemiyor. Farklı diziler, zamanlar, kişiler dile getirilmesine rağmen herkes ağız birliği ile bu trendin 80’lerde NBC ile hız kazandığını belirtiyor.

Konu üzerinde ürettiğim teorilerin tamamı sebep sonuç iliskişi şeklinde birbirini tamamlar durumda. Cuma Cumartesi aksamları Amerikan TV kanallarında ratinglerin en düşük olduğu zamanlardır. Perşembe akşamı, tüketiciyi televizyon karşısında yakalayacağınız son gecedir. Perşembe akşamına konulan popüler diziler izlenme oranlarını artırmış. Perşembe akşamları dizi izleme
alışkanlığı, yüksek izlenme oranlı popüler dizilerin perşembe akşamı oynamasını sağlamış. Bir yanda en popüler diziler, diğer yanda yüksek ratingler. Tam bir tavuk-yumurta durumu. Bir dizinin perşembe akşamı oynayabilmesi için ya popülerliğini kanıtlamış olması gerekir ki bunun karşılığı bölüm başına en az 1 milyon dolardır ya da milyon dolarlık araştırmalarda diziniz hit olma adayıdır.

Madalyonun bir de diğer yüzü var elbette. Yani yüksek reklam gelirleri. Masanın diğer tarafı için de artan, 30 saniye reklam maliyetleri. Bu durumdan en çok etkilenen sektörse sinema endüstrisi. Amerikan film endüstrisinde daha film çekilmeden filmin ne kadar gelir sağlayacağı bellidir. Arada sürpriz yapan filmler olsa da projeksiyonlar çok düşük sapmalarda oynar. Birkaç yüz milyon dolarlık bütçelerde %1’lik bir sapmanın maliyetinin ne olacağını tahmin edersiniz. Her
filmin kendine ait bir lansman bütçesi olur. Film yayına girmeden 2-3 hafta öncesinde yoğun bir şekilde tanıtım kampanyası başlar. Son yıllarda farklı
mecralarda yaratıcı uygulamaları görsek de lansman bütçesinin büyük bölümünü trailer’lar kapsar. Sinemaya gitme oranı haftasonu arttığından Perşembe akşamı, filminizi izleyiciye hatırlatmak veya bilmeyenlere duyurmak için son fırsattır. İşin diğer bir güzel yanı da perşembe akşamı yayınlanan dizileri ve sit-com’ları izleyen grup aynı zamanda yoğun bir sinema izleyicisi. Bir taşla iki kuş. Sinema endüstrisi de aynı düşüncede olsa gerek ki perşembe akşamı yayınlanan trailer’ların kuşak içi yüzdesi diğer akşamlardan daha yüksektir.

Şu zamana kadar mantığı gayet iyi işleyen bir mekanizma. Alan memnun satan memnun. ROI analizlerinde yüksek reytingler, hedeflenen izleyicisi kitlesi yüksek bütçeleri doğrular yönde.

Diğer yanda da youtube.com gibi son dönemde yıldızı parlayan, popülerliği
artan internet siteleri var. Şubat ayında youtube.com’da 176 milyon, Google Video’da 76 milyon, Microsoft teknolojisi destekli MSN Video’da 38 milyon video izlenmiş. Dev rakiplerin karşısında youTube 11 ayda bir fenomene dönüştü.



Sitenin hikayesini anlatmak gerekirse Paypal’de calışan iki arkadaş, Chad Hurley ve Steve Chen, San Fransisco’da katıldıkları arkadaş partisindeki görüntüleri, mail kotasını aşıp kimseye gönderemeyince kolları sıvayıp evin garajında kod yazmaya başlamışlar. Uzun hikayenin kısası, bu iki kafadar 3 ayda sitenin teknik altyapısını tamamlayıp 2005 Ocak ayında siteyi lanse ediyorlar.

Youtube, kendi başına bir TV kanalı olma yolunda. Nielsen / Net reytinglerine göre site trafiği 2005 Ekim’den 2006 Şubat’ına; 500 binden 9 milyona çıkmış durumda. Siteye günde 8 bin upload yapılıyor, 30 milyon video izleniyor. Simpsons, Family Guy, film trailer’ları sitede en rahat bulabildiklerinizden. Natalie Portman’ın video klibi Saturday Night Live’da yayınlanmasının hemen ardından youtube.com’daydı. 24 saat içinde 438 bin kere izlenmiş. E! ve MTV, sitenin “Featured Videos” kısmında ön izleme yayını sağlıyor.

Film sektörü de henüz lansman bütçelerinin büyük bir bölümünü bu kanala kaydırmamış olsa da akımın gerisinde kalmıyor. The Scary Movie 4 trailer’ı şu ana kadar 1 milyon kişi tarafından izlenmiş durumda. Ana sayfaya konduğu ilk günde 250 bin kişi izlemiş. Bu cumaya Kevin Smith’in “Clerks II” film promosyonu youtube’da yapılıyormuş.

Amerika’da uzun soluklu kültürel değişimlerle oluşmuş iş yapma şekilleri hızla değişiyor. 80’lerden bugüne, 25 seneden uzun sürede biçimlenmiş alışkanlıklar youtube ve benzeri birçok girişimci tarafından bir seneden az bir sürede yeniden tanımlanıyor. Yeni dünya kültürü henüz alışılagelmişi hallaç pamuğu gibi silkeleyip atamasa da hızla gelmekte olduğunun sinyallerini veriyor.

1 Comments:

Anonymous Devremülk dedi ki...

Amerikalılar işini biliyorlar sadece bir gününü diziye ayırıyorlar bizim gibi her gün bir dizi değil

3:58 ÖS  

Yorum Gönder

<< Ana Sayfaya Dön

eXTReMe Tracker